27 Ocak 2011 Perşembe

aşk tesadüfleri sever


evet filmin adı bu.daha izlemedim.henüz yayınlanmadı.ama fragman beni aldı götürdü.film müziğini söylememe bile gerek yok. TNK adlı bi grup çok başarılı.'yine yazı bekleriz 'sanırım akşamdan beri bir milyon kere dinledim.muhteşem!tek kelimeyle.filmde biraz jeux de fants havası var ama ilgisi olmadığını düşünüyorum.mehmet günsür ve belçimde sanırım film için biçilmiş kaftanlar.daha izlemeden etkilendim.4şubat gelsede izlesem :)izledikten sonraki fikirlerimle burda yazdıklarım arasında bi benzerlik olacak mı bakalım ?

ama heycanlıyım *_*




*
*
*
*
*
*
evet gittim filme .tam 3 kere !kesinlikle muhteşemdi.oyuncular,şarkılar,bakışlar,sözler,aşk! geldiği gün iki kez izledim.çok etkilendm.herkesin ellerine sağlık.

!aşk!


aşk ne zaman güzelliğini yitiriyor?o karın ağrıları.mide bulantıları.onu gördüğünüzde yaşadığımız o heycan ne zaman bitiyor?
kimle konuştun?kime baktın?eski sevgilin mi?beni sevmiyomuuusuuuun?lar başladıktan sonra sanırım.

aslında ilk başta ki gibi kalsa.kaçamak bakışsak.ona baktığında kalbin hep çarpsa.klasikleşen cümleler hiç girmese araya.
nasıl basitleştiriyoruz kendi kendimize onu.oysa ölemi başta .ne kadar da güzel herşey.onun bir tek mesajını almak bile 3 saat hayal kurmamıza sebep olur.hatta öle ki hayal kurunca olmazsa die inanıyosan hayal etmeye bile korkarsın ozamanlar.muhteşem bir his bu.nasıl tüketiyoruz ellerimizle.bence aşk uzamamalı.heycanını yitirdiği an uzaklaşmalıyız aşktan.en güzel yerinde.en heycan verici yerde.düşününce film bile en güzel yerinde bitince heycan verir.uzayınca sıkmazmı?onun gözlerine baktığında kelebkler uçuşmalı.ne aşkı ne birbirini tüketmemeli insan.hep içlerinde anlatmadığı bişeyler kalmalı.en sevdiğimiz yemeği kıtlıktan çıkmışçasına yiyip ,sonrada hazımsızlık çekmemek için soda içmeye gerek olmamalı.hep tadında kalmalı,hep tadı damağında kalmalı.

2 Aralık 2010 Perşembe

yazdım da ne oldu sanki?

yazmak istiyorum.yazıp atmak içimdeki herşeyi.ama olmuo duygularımı okadar bastırmışım ki çıkmıyolar içimden.orda bana ağırlık yapıp duruyolar...

çıkın içimdennnnn!!!!
,,,

hayatım kısmen boktan gidio.ama mutlu olduğum anlarda yok değil.eskiye nazaran daha iyi bile sayılırım aslında.ama işte bi sıkıntı var o gitmiyor.göğsümün ortasına bastırıp canımı yakıyor.

işi bıraktım .kimseye söylemiyorum.işsizliği kendime yediremiyorum.bide üstelik kendi isteğimle bıraktım.millet aç gezerken ne büyük şımarıklık!diyorum kendime . ama kesinlikle salak bi kompleks .farkındayım ama anneme bile söleyemiorum nedense.işi bıraktığım ilk 1 ay evde dışarı çıkmadım.''depresyon''diye nitelendirebiliriz.camdan dışarı bakmadım.sabaha kadar uyumadm ,akşama kadar uyanmadm,hiç yemek yemediim halde tam 10 kilo aldım.ya allahım millet neler yiyip çöp gibi dolaşıyo,bennnnnn aç kalıp kilo alıorum revamı ???
salya sümük 1 aydan sonra ..herşey biraz yoluna girdi.ama hayata karşı yaşama hevesim azaldı..yaptığım hiç birşeyden zevk alamıorm.hatta öyle ki biraz kahkaha fln atsam acaba başıma ne gibi kötü birşey gelicek diyorum ve anında kötü bişey oluo..

kendime güvenimde gitti bu süre zarfında.beceriksizin tekiyim fln diye dolnamaya başladım.herkesss''şaçmalamaaaaaaa''diyo ama eminim öleyim.

mesela şuan turkcelden mesaj geldi..telefon faturamın miktarını bildiriyor.atıcam kendimi bi yerdennnn.off offfff.dışarı çıkıp biraz hava almaya ihtiyacım var.amına koyim.

1 Aralık 2010 Çarşamba

mutlu ol !

sana söylüorm çocuk..daha doğrusu sürekli gördüğüm hayaline söylüorum.mutlumusun şimdi.istediklerin oldu.biliorm onu nekadar çok sevdiğini.anlıyorum gerçekten.öyle içinden sevdin ki sen onu.anlıyorum.çünkü bende seni öle sevmiştim ...canımdan çok sevmiştim.ama kalbin başkasındaydı..bunu bile bile sevmiştim.sende karşılıksız sevmenin nedemek olduğunu iyi bilirsin anlatmama gerek yok sanırım..ama ben çok isterdim beni sevseydin öyle.o değil de ben olsaydım .olmadı!çıldıracak gibi oluyorum bazen.önce suçluyorum seni.sonra kendimi suçluyorum.sonra vazgeçiyorum suçlu aramaktan yine seviyorum.unutmuyorum ama .bana sarılışını unutmuyorum.gülüşünü unutmuyorum.kokunu unutmuyorum.hepsini her gün tek tek hatırlıyorum.çok uğraştım unutmak için.neler yaptım anlatsam kimse inanmaz.hiçbirşey unutturmadı seni.unutmaktanda vazgeçtim zaten.yani artık sadece içimdesin.bir ben biliyorum seni.seni sevdiğimi.sende bilme.kimse bilmesin..

ama mutlu ol.o kadar çok mutlu ol ki.bende senin mutlu olduğunu göreyim.sen mutlu ol die gittim ben.eğer mutlu olmazsan bi anlamı kalmaz
s
en
siz
li
ğim
in

21 Nisan 2010 Çarşamba

gençlik telaşım!


gençliğimi seviyorum.ve elimden alınsın istemiyorum.seviyorum ruhumu ve ölmek istemiyorum.bunu kimse elimden alsın istemiorum.şimdi nye böyle bi konu geldi aklıma bilmiyorum ama hüzünlendim.geçen zamana üzülüyorum.bir an önce bitsin bugün derken ne çok şeyi yitiriyorum aslında.farkına varınca zamanın su gibi akıp gittiğini içim daralıyor. sanki uçan balonlar elimden kaçmış,mis kokulu çiçekler solmuş,güneş ve hanım eli kokusu yerini puslu bir yağmura bırakmış gibi hissediyorum kendimi.daha 22 yaşında bu telaş niye peki.? bir adım ileri gitmek istemeyişim niye?

ama bn çocukkende böleyydim.büyümekten korktum hep.herkes heveslenirken büyümeye ,ben korktum büyümekten.sorumluluklardan korktum,yalanlarda büyüdü çünkü benimle birlikte.acımasızlıkta...büyüdükçe hayatımdan gdenlerde büyüdü ya ondan korktum ben.büyüdükçe hayat büyüdü tutamaz oldu ellerim.

oysa çocuk olmak güzeldi..hayaller büyüktü ozman gerçekler daha az acı verirdi ozmanlar.şimdi o günleri istiyorumm...herşey güzel olsun istiyorum.büyürsem bunu isteyemem .çünkü büyürsem hiçbirşeyin gerçekten güzel olamayacağını bilirim ve ben bunu bilmek istemiyorum.
gençliğimi de bu yüzden seviyorum bari bukadarda kalsın bu hüzünler .dahada büyümesin die.titremesin ellerm ozman nasıl tutunurum hayata!!

29 Ocak 2010 Cuma

his işte engelleyemez ki insan

sadece yokmuş gibi davranabilir. hissetmediğini zannettirebilir.çünkü ne der insanlar sonra.ayıplarlar filan...nasıl hissedersin böyle.yakışıyor mu hiç sana .karşındakine yazık değil mi??

hayır işte .ben ayıplayamıyorum kendimi nedense?bu hisler nefes almak kadar normal geliyor bana.nefes almak ne derece normal bir durum bilmiyorum ama o kadar normal işte. kimseye de yazık filan değil.çünkü hayat bu ...'o' istiyor bunu.bize de yaşamak düşüyor.

bende yaşıyorum işte.

24 Eylül 2009 Perşembe


sabah işe geldim...yağmur yağmakla yağmamak arasında.verdi kararını sonunda .hızla yağmaya başladı...sonra radyoda sezen çıktı.şarkının adı deniz yıldızı.içimde bir şeyler oldu sanki.deniz olmak istedim bir an,sonsuz olmak...sonra dışarı çıkıp ıslanmak istedim,tamamen arınmak hayattan ...sonra vazgeçtim hepsinden deniz yıldızı olmak istedim..hiç biri olamasam da yazmak istedim bu duyguyu.yazdım ve adını Deniz YıLdızı koydum...